İçindekiler
İskelet vücudumuzun genel itibariyle çatısını oluşturan bir topluluktur. Vücudun dik bir şekilde durmasını ve sert kalmasını sağlamakla görevlidir. Bunun yanı sıra bir diğer görevi ise iç organlarımızı dışarıdan gelebilecek herhangi bir zarara karşı korumaktır. İskelet sistemi iç organlarımızı ve kaslarımızı da gerekli bölgelerde birbirine bağlanmalarını sağlamaktadır. İskelet sistemimizin görevleri saymakla bitmez koruyucu bir özelliğinin olmasının yanı sıra vücudumuzun ihtiyacı olan mineralleri biriktirerek adeta onlara depo görevi yapmaktır. Son olarak ise kan yapımında görev almaktadır.İskeletimiz vücudumuzda bir sıralı dizim şeklinde durmaktadır buna göre iskelet sistemimizi sıralamak gerekirse aşağıdaki şekilde belirtebiliriz.
Kafatası, Göğüs kafesi, Omurga, Kollar ve bacaklardır. Bu kısımları kendi aralarında açıklamak gerekirse şu şekilde sıralamamız mümkündür kısaca kemik yapılar hakkında, iskeletin bölümleri ve amaçları konusunda bilgi verelim.
Kafatası biçim olarak yassı bir kemiktir burada bulunmasının nedeni beynimizi dış etkenlerden korumaktır. Hepimiz biliyoruz ki beynimiz bir su içerisinde durmaktadır ve en çok korunması gereken bölümlerdendir.
Bir bütün olarak kaburga ve göğüs kemiklerinden oluşmaktadır görevi ise akciğerleri ve kalbi korumaktır. Bunun yanı sıra ise nefes alış verişlerimizde bize yardımcı olur.
Bu kemiklerimiz çoğunlukla uzun kemiklerden oluşurlar ve günlük hayatta orada olduklarını en çok fark ettiğimiz kemiklerimizdir.
Omurga ise 33 tane kısa kemiğin birbirlerinin üzerlerine dizilmesi sonucu oluşmuşlardır vücudumuzun en üst kısmının ağırlığını da taşımakla görevlidir.
Vücudumuzda çok hareketli bölgelerde sürtünmeyi azaltmak için içinde az miktarda sıvı ile dolu kesecikler vardır örneğin dirseklerimizde. Bir yere dayadığımız zaman tek noktadan yük almasın da orası yara olmasın şeklinde ya da kalçalarımızın yanlarında var bunun gibi kesecikler. Bunlar çıkıntılı yerlerde yer alıyor bir de çok hareket eden yerlerde kesecikler var. Yani kasların hareketi sırasında kemiklerin birbirine sürtünmesini engellemek için yastıkçık diyebiliriz. Eğer bu sıvının içeriği değişirse ve bu bölgede bir kalınlaşma olursa bu doku sertleşirse o zaman sıkışmalara sebep oluyor. Bu sıkışmalarda ağrılara neden oluyor.
İSKELET: Omurgalılarda yumuşak dokuları ve vücut organlarını destekleyip koruyan kemikten yapılı çatkı, çerçeve Kasların, özellikle hareketle ilgili olanların bağlandığı yerdir ve beyin, akciğer, kalp gibi yaşamsal organları korur. Aynı zamanda kalsiyum, magnezyum, sodyum, fosfor ve proteinlerin bir deposudur. İçindeki kemik iliği, kandaki alyuvarların yapım yeridir. Erişkin bir insanın gövdesinde yaklaşık 206 kemik varûir ye bunlara 600′den fazla kas bağlanmıştır. İskeleti eksen iskelet (kafatası, omurga ve güğüs kafesi) ve ek-iskelet {kollar-bacakIar) olarak ikiye ayırmak mümkündür. Eksen iskeletin başlıca görevi, korumadır. Baş iskeleti 29 kemikten yapılıdır. Bunun 8 tanesi birbirine kaynayarak kafatasım oluşturur ve beyni korur.
Omurga, 33 küçük kemikten (omur) meydana gelmiştir. Bunların üstteki 24 tanesi ligamentlerle ve kalın kıkırdakımsı disklerle birbirine bağlıdır. Alttaki dokuz tanesi ise birbirine kaynamış durumdadır. Omurga, vücuda destek sağlar ve içerisinden geçen omuriliği korur. Göğüs kafesi 12 çift kaburgadan meydana gelmiştir. Bunlar kalp ve akciğerler çevresinde koruyucu bir kafes oluşturur, ayrıca solunuma yardım* ederler.
Ek iskelet öncelikle hareketle ilgilidir. Omuz halkası ile kollardan ve; pelvis halkası ile bacaklardan yapılıdır. Üyeler (kollar, bacaklar) kendilerine ait halkalara çok hareketli eklemler aracılığıyla bağlanır. Bu eklemler çıkık meydana gelmesine elverişlidir. Dirsek ve dizler ise, tek yöne hareket imkanı veren eklemlerdir, ancak son derece güçlüdürler.
