enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Suçiçeği

Sıklıkla görüldüğü yaş aralığı 5 ile 10 yaşlarıdır. Genellikle kışın sonlarına doğru ve ilkbahar aylarında sıklıkla görülmektedir. Hastalık tamamen bulaşıcı bir hastalıktır ve temas eden herkese bulaşabilir. Oldukça ateşli ve de döküntülü bir şekildedir kısacası viral bir enfeksiyon hastalığı da diyebiliriz.

Direk olarak bulaşacağı gibi su çiçeğine maruz kalmış hastadan salgılananlar hava yolu ile de bulaşabilir bu nedenle hasta ile teması olan kişilerde 15-20 günün sonunda hastalık bulaşmış olarak görülür ve başlar. Genellikle suçiçeği olan hastaların 3’ te 1’ inde ateş sıklıkla görülür. Döküntüler ise kırmızı kımızı kabarıklık şeklinde görülmektedir. Kırmızılıklar olduktan yaklaşık olarak 1- 2 saat sonra bu kırmızılıkların içerisi su ile dolmaya başlar ve su dolu kabarcıklar şeklini alır. Daha sonrasında ise bu sıvılar bulanık bir hal alır sonuç olarak da kabuklanarak kurumaktadır.

Genellikle kızarıklıklar vücuttan itibaren başlar. Son olarak ise baş kısmına doğru ilerler yüz bölgesine doğru yayılır. Kollar ve bacaklarda genelde döküntü görülmez bazı hastalarda olabilir. Suçiçeği belirtisi aynı anda birkaç faklı evredeki döküntülerin bir arada olması şeklindedir. Döküntüler 7 gün süresince bulaşıcıdır. Yani en son kızarıklığı gördüğümüz andan 7 gün sonrasına kadar bulaşma tehlikesi vardır.

Döküntüler sadece bir su toplaması değildir bunlar aşırı derecede kaşıntılıdırlar. Eğer ki kaşıntı önlenemez ise hızla diğer bölgelere de yayılabilir bu da ikinci bir enfeksiyon demektir. Kısacası kaşınma durmazsa hastalık başka arızalara yol açacaktır. Örneğin orta kulak iltihabı ya da zatürree ya da beyin iltihabı şeklinde tehlikeli ve de öldürücü sonuçlar doğurabilir. Hastalığa maruz kalmış kişilerde dikkat edilmesi gereken durum şöyledir. Eğer ki hastalıkta ateş 4 gün boyunca geçmemişse nefes almada bir artış olmuş ise öksürük kulak ağrısı ve sürekli bir uyku hali bunların yanında dengesiz olarak yürüme yürürken tekleme gibi durumlar varsa hiç vakit kaybetmeden mutlaka doktora başvurmak gerekmektedir.

Tedavi süreci ise doktorun size verdiği ateş düşürücü sayesinde başlayacaktır. Ardından kaşıntının durdurulmamsı için bir krem takviyesi olabilmektedir. Ancak genellikle bu dönemde aspirin kullanmak yasaklanmıştır. Çünkü bir akciğer komasına neden olabilmektedir. Duş, hastalıkta rahatlatıcı bir durumdur

Suçiçeği genellikle 2-7 yaşlar arasındaki çocuklarda görülen, bulaşıcı enfeksiyon hastalığı. Aynı zamanda zona hastalığına da neden olan suçiçeği virüsünün (Poxvirus varicellae) yolaçtığı hastalık, küçük, kırmızı, düz lekeler halinde niteleyici bir döküntü ve sıvı dolu keseciklerle gelişir.
Suçiçeği
4.-5. günlerde keseciklerin üstü kaşıntı isteği uyandıran bir kabukla Örtülür. 10. gün, çocuk hiç kaşımamışsa, kabuk hiçbir iz bırakmadan kahverengi pullar halinde dökülür; kaşımışsa, kabukların yerinde küçük bozunlar kalır. Suçiçeği bağışıklık kazandıran bir hastalıktır; yani, ikinci kez yakalanılmaz. Suçiçeği virüsü bazen bedende yıllarca hastalığa neden olmadan barındıktan sonra, apansızın etkinleşerek zona hastalığına yol açabilir.

Suçiçeği (Variselle) Aşısı Nedir Kimlere Önerilir?

Suçiçeği (Variselle) çocukluk döneminde sık rastlanılan viral bir enfeksiyondur. Çocukluk dönemiyle sık ilişkide olan erişkinlerde de, öğretmenler, kreşler, çocuk bakıcıları gibi hasta popülasyonunda variselle aşısı önerilmektedir. Bunun dışında askeri koğuşlarda olanlarda yine variselle aşısı sık olarak yapılmaktadır.

Bir önemli konu gebelikte, planlı gebelikten önce kişinin eğer ki geçirilmemiş ise, suçiçeğine karşı bağışıklığı yok ise variselle aşısının uygulanması önerilmektedir. Eğer ki gebelik oldu ve immünizasyon yoksa gebelik bittikten sonra hastaneden ayrılmadan önce ilk dozunu daha sonra 4 ya da 8 hafta arkasından suçiçeği aşısının ikinci dozu uygulanmalıdır.

Suçiçeği (Variselle) Aşısı Nedir

Hepatit A Ve Hepatit B Aşıları Nedir, Hepatit A Ve Hepatit B Aşıları Kimlere Önerilir?

Hepatit A aşısı; Hepatit A virüsüne karşı erişkinlerde rutin aşılama programının içerisindedir. Pediatrik dönemde çocuklarımıza Hepatit A aşısı uygulanmaktadır. Çocukluk döneminde Hepatit A virüsü geçirilse bile görmüş olduğumuz hafif klinik erişkin dönemde oldukça ağır seyretmektedir. Dolayısıyla erişkin popülasyonunda Hepatit A virüsüne karşı olan aşılanmayı da önermekteyiz. Kan ürünü kullanan rekombinant kan pıhtılaşmasıyla alakalı birtakım kan ürünleri kullanan hastalarda, kronik karaciğer hastalıklarında, Hepatit A virüsü ile yakın teması olan kişilerde Hepatit A virüsü aşısı rutin uygulama içerisindedir.

Hepatit A Ve Hepatit B Aşıları Nedir, Hepatit A Ve Hepatit B Aşıları Kimlere Önerilir

Hepatit B virüsü Türkiye’de ki Hepatitlerin en sık nedeni, en sık bulaş kaynağı olarak da ne yazık ki HBV virüsü pozitif olan annelerden doğum sırasındaki çocuklara geçiş görülmektedir. Dolayısıyla Hepatit B virüsü çocuklar, daha sonrasından kronik hepatitli yetişkinler olarak karşımıza gelmektedir. Buradaki kısır döngüyü baştan kırmak için biz Hepatit B virüsünün rutin aşılamasını şiddetle önermekteyiz.

Türkiye’de ki hepatitlerin en sık nedeni hepatit B virüsüdür. Bir diğer önemli kısmıysa bu kronik hepatitler ileriki dönemlerde siroza ve daha sonra da karaciğer kanserine dönüşmektedir. Bizim ülkemizde de yine karaciğer kanserlerinin en sık nedenlerinden bir tanesi de Hepatit B virüsüdür. Dolayısıyla Hepatit B virüsünü en aktif olan aşılamasıyla biz kronik hepatit, siroz ve karaciğer kanserlerinin büyük bir kısmının önüne geçmiş olmaktayız.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Kadın sitemap, Dekorasyon sitemap, Yemek Tarifleri sitemap Yandex.Metrica