Göz içine enjeksiyonlar, yani göz içi iğne tedavisi retina tedavisinde ve güncel tedavi yöntemleri arasında kullanılmaktadır. Gözün yüzeyine damlatılan damlalar, sürülen merhemler maalesef gözün arka tabakalarına etkili olamamakta, sadece gözün yüzeysel tabakalarında etkili olmaktadır. Retina tabakası denilen gözün arkadaki yer alan tabakasına, etkili bir tedavi yapabilmek için ya, vücuda damardan çok yoğun, ağır ilaçlar vermek gerekmekte ya da göz iç boşluğuna, vitreus denilen boşluğa, çok küçük iğnelerle, çok küçük hacimlerde ilaçlar enjekte edilmektedir. Son yılların oldukça güçlü ve gerçektende tedavi edici yönü etkili olan ilaçlarıdır. Özellikle bu enjeksiyon tedavileri şeker hastalığında, sarı nokta hastalığında ve damar tıkanıklıkların da önerilmektedir. Sarı nokta hastalığı dediğimiz, damar tıkanıklıkların da önerilmektedir. Sarı nokta hastalığı denilen, yaşlı bireylerde gördüğümüz görme merkezindeki kanamalı lezyonlar, bu enjeksiyonlar yardımıyla kurutulabilmekte ve hastaların görmesi korunabilmektedir. Şeker hastalığında da, yine görme merkezinde ödem ve kanamalar ortaya çıkabilmektedir. Bu enjeksiyonlar şeker hastalığında da ortaya çıkacak, damarlardaki sızıntıyı ortadan kaldırmakta, kanamaların da hızlıca gerilemesine yardımcı olmaktadır. Damar tıkanıklıklarında da tıkalı olan bölgede, gene ödem ve fonksiyon kaybı gelişmekte, enjeksiyonlar bu hastalara da önerilmektedir. Bundan başka pek çok endikasyonları da bulunan intravitreal enjeksiyonlar için, en çok kullanılan ilaçlar kortikosteroidler, anti vasküler endotelyal büyüme faktörü denilen ajanlardır. Bunlar damar stebilitesini arttırmakta ve damar yapılarının iyileşmesini hızlandırmaktadır. Ancak, bu ilaçların tekrar edilmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
Hastaların ayda bir ya da hekim önerisine göre iki ayda bir olmak kaydıyla, bu ilaç enjeksiyonlarını alması gerekmektedir. Eğer bu enjeksiyonlara ara verilirse, hastalığın tekrar ortaya çıktığı, gözde bozulmanın tekrar, maalesef başladığı gözlemlenmektedir. Bu esnada şekerin düzeltilmesi, vücut tansiyonunun dengelenmesi ve varsa diğer tedavilerinde tedavi şemasına eklenmesiyle, hastalıkların kontrol altına alınması kolaylaşabilmektedir. Özellikle enjeksiyonlardan sonra muhakkak doktorunuzla iletişim içinde olmanız gerekmektedir. Çünkü doktorların en çok çekindiği ilk üç, beş gün içinde ortaya çıkması olasılığı olan enfeksiyonlardır. Enjeksiyonlar ameliyathane ortamında, steril şartlarda yapılmaktadır ve steril örtüler altında hekimler tarafından uygulanmaktadır. Ama buna rağmen, gözün yüzeyine yerleşmiş olan mikro organizmalar, gözün içine iğne yardımıyla taşına bilme riskine sahiptir. Bundan dolayı enfeksiyon riskine karşı hastalara, doktorları tarafından enjeksiyon sonrasında muhakkak bazı göz damlaları verilecektir ve bunları kullanmaları istenecektir. Eğer gözde şikayetiniz ortaya çıkarsa, özellikle çapaklanma, ağrı, çok ciddi oranda batma, görmede bulanıklık gibi yakınmalar ortaya çıkarsa doktorunuzla iletişime geçmeniz çok çok önemlidir.
