Ünlü şairler ve ressamlar, 40’lı yaşları, kadın güzelliğinde ve cazibesinde doruk noktası olarakgörüyor, eserlerinde onlardan ilham aldıklarını itiraf ediyorlar. Gerçekten de bir kadın, ancak
40’lı yaşlarına vardığında kadın olmanın gücünü ve zarafetini taşımayı öğreniyor.
40’lı yaşlarda cildin kolojen üretimi ne yazık ki giderek azalır. Cildin üstü hala ışıltısını
korumaya devam etse de, alt kısımda bulunan ince kaslar ve lifler her yıl biraz daha
zayıflamaya ve aşağıya doğru sarkmaya başlar. Eğer cilt bakımına dikkat edilmezse,
cildin parlaklığı da yerini kısa sürede mat ve kalın bir görüntüye bırakır, yağlı ciltlerdeki
gözenekler iyice açılarak sıkılığını kaybeder. Bu kadar olumsuz cümleyi arka arkaya
okuduğunuz için hemen paniğe kapılmayın. Güzellik uzmanları günlük bakımınıza ve
beslenmenize dikkat ettiğiniz sürece, yaşınızın güzelliğini koruyacağınızı garanti ediyor.
40 yaşlarla birlikte, tıpkı vücuttaki gibi yüzdeki kaslar da kendini bırakmaya başlar.
Bu yüzden her sabah ayna karşısında yapacağınız basit yüz jimnastiği tahmininizden
daha iyi sonuç verir. Ayrıca hücre hücre yenilenmesi yavaşladığı için, kullanılan günlük
bakım ürünlerini de değiştirmek, kolojen ve Q10 içerikli ürünler kullanmaya başlamak
gerekir.Meyve, sebze ve protein ağırlıklı beslenmek, yağlardan uzak durmak, makarna
pilav ve hamur işini sadece özel günlere saklamak artık kaçınılmaz bir gereklilik.
Düzenli beslenme ve uykunun yanısıra her gün yarım saatlik tempolu yürüyüş,
yavaşlayan metabolizmayı hızlandıracak fazla kiloların atılması ile birlikte kasları da
güçlendirecektir. Saçlar için organik boyaların yanı sıra, haftada bir badem yağı ile
bakım yapmak parlaklığını geri kazandırabilir. Ayrıca ciltte kırışık oluşumu
kolaylaştığı için, yüzüstü uyumak yerine sırt üstü uyumaya ve her gün çene altındaki
gıdıya yukarı doğru masaj yapmaya da özen göstermelisiniz.
